Updated on Ağustos 5, 2015
Ege’nin İncisi Marmaris #2.gün
Çubucak Kamp alanında açtık gözümüzü güneşli bir güne. İlk güne nazaran daha sıcak bir hava karşıladı. Sabah 9.00 gibi uyandık. Kamp felsefesine göre belki biraz geç olabilir ama oldu işte. Herkes kahvaltısını yapmış da denize girmek için hazırlıklara başlamışlardı bile. Hatta girenler bile vardı. Çadırı toplayıp kahvaltıya gitmek için hazırlanana kadar 1 saat kadar geçti. Çubucak Kamping’in karşısında da köylülerin kurduğu pazar bulunuyordu. Her sabah 6-7 arası kurulu 11-12 arası toplanır gidilirmiş. Gözleme, köy domatesi, meyveleri ve sebzeleri bulunan pazarda gözlemelerin yuttuktan sonra düştük yollara.
İstikamet Datça ve yollar zorluydu fakat manzara “awesome” denir ya çok iyiydi. Datça’da ilk olarak Panaroma Restaurant’a gidip doğal olarak panaroma çekecektik 🙂 Yoldaki ilk durağımız Emel Sayın koyu idi. İsmini Emel Sayından alan bu koyun geçmişine şöyle bir baktığımızda bir gün Emel Sayın yatı ile buraya demirlemiş ve bir süre burada kalmış. Sonra da adı Emel Sayın koyu olarak kalmış. Bu koy ayrıca İnbükü Kamping tesisine de ev sahipliği yapıyordu. Çubucak Marmaris’e daha yakın olduğu için ilk tercihimiz olmuştu.
Bu restaurant sanıyorum tutmamış ki 6 aydan fazladır kapalı gibiydi. Camlar yere inmiş, sağı solu dağılmış bir haldeydi. Her neyse buradan Knidos Antik Kentine doğru yolculuk başladı. Uzun süren bir yolculuk oldu. Yollar zorlu ve sürekli durup fotoğraf çektiğimiz için zaman almıştı. Yolda köylüler köy yapımı yağlar, çam balı ve bunun gibi doğal kalabilmiş birkaç şeyi satmaya çalışıyordu. Derken geldik antik kente. Birçok antik kalıntının bulunduğu bu kentte inanılmaz bir rüzgar, dolayısıyla gelgit ve dalgalar vardı. Fotoğraf çekmeye çalışıyordum fakat dalgalardan lens hemen su damlacıklarıyla doluyordu. Neyse yüksek bir mevkiden çektik yeterince fotoğrafı.
Dönüş vakti…
Gün batımına kalamadan yollara düştük tekrar Marmaris merkeze. Yaklaşık 70-75 km bir yol vardı önümüzde. Çok geç vakte kalmadan da vardık. O günlük fotoğraf gezim bitmişti fakat kişisel gezim başlamıştı diyebilirim. Marmaris merkez, barlar sokağı, kent meydanı dedik ve günü barlar sokağındaki gürültü ve de barların arasındaki camiye bakakalmakla kapattık.