Updated on Ağustos 5, 2015
Nemrut Turunda Üçüncü Gün
Sabah erken kalkma gibi bir derdimiz yoktu ama yine de 8’i geçmedi saat. Gerek güneş gerek ortam sesleri ile dimdik ayaktaydık. Kahvaltılık bir şeyler yedik, öğlen vaktini beklemeye başladık. Öğlen olduğunda kimsesiz yaklaşık 35-40 çocuk Sodes kapsamında bizlerle buluştu ve onlara ağabeylik yaparak bisiklet sevgisini aşılamaya çalıştık. Öğle yemeği yendikten sonra çıkma vaktiydi, çünkü güneşin batışında nemrutta olmalıydık. Yaklaşık 1100 metre yükseklikten 850 metreye hoş bir iniş yaptık. Ben hep söylemişimdir ben inişlerin adamıyım diye bunu bir kez daha kanıtladım. İndikten sonra bizleri güzel bir şelale karşıladı. Sonrasında yol epey dikleşerek gidiyordu.
Updated on Ağustos 5, 2015
Nemrut Turunda İkinci Gün
Sabahın 5’i ve uyanma vakti. Dostum Volkan çadır kurup ertesi gün toplamakla uğraşmamak ve birazda havanın zaten sıcak oluşundan yalnızca uyku tulumunda yatmış bense börtü böceğe güvenemeyip geçeninde sert geçeceği endişesinden çadırımı kurmuştum. Uyanır uyanmaz eşyaları hazırlamaya koyuldum. Çadır toplamak bir eziyet gibiydi gerçekten sabahın köründe aman 5’inde. 1 saatte ben hazırlanmış olsam da millet hazırlanamamıştı kahvaltı filan zaten direk saat 6’yı geçti. Kahvaltı ve eşyaların araca teslimi derken kendimi üniversite çıkışında bulmuştum. 06:40 gibi hareket ettik. İçimden her zamanki gibi vedalaşıyordum şehirden. Yol ayrımını geçtik Pütürge yolundaydık artık. Kayısı bahçeleri etrafımızı sarmış, köy havası gelmeye başlamıştı.
Yol bayağı zorluyordu. Yokuşlarda büyük çoğunluk zorluk yaşıyordu. Zorlu yokuşlar geldikçe pes mi etsek gibi bir duygu uyanıyordu eminim herkeste. Kendi içimde bunun tahlilini yapıyordum. Her gün evime gelirken ben bu hissi alıyordum zaten, öyle ya bisiklet yokuşlarda zordaş, düz yolda yoldaş olurdu.
Updated on Ağustos 5, 2015
Nemrut Turunda Birinci Gün
Daha önceden bir defa gitmiştim Nemrut’a. İşin gerçeği çok beğendiğimi söyleyemem. Belki birçok sanat dostu kızacak benim bu söylediklerime ama dürüst olmak gerekirse birkaç “kafa” dağın başında duruyor. Benim için başka bir şey ifade etmemişti, gerçi ikinci kez çıktıktan sonra pek değişen bir şey de olmadı ya neyse.
Malum memleketime geliyordum aslında, doğup büyüdüğüm, suyunu 18-19 yaşına kadar içtiğim topraklara. Ama bu seferki gerçekten farklıydı. Öyle aileyi ziyaret, yaz tatili veyahut iş icabı değildi bu. Bir yabancı gibi gelmiştim memleketime sırf bisiklet festivaline katılayım diye. Yalnızda değildim hani, yoldaşım Rüzgar ve bendik gelen.
Updated on Ağustos 14, 2013
WordPress ve Cufon kullanımı
Günümüzün web tasarım teknolojilerinde sıkça karşımıza çıkan Cufon scriptini bugün sizler için wordpress uyumlu olarak anlatacağım.
İlk önce Cufon nedir diye başlayalım. Cufon; web sitemizdeki belirlediğimiz class içerisindeki yazımızı beğendiğimiz bir fontu kullanarak yayınlayabilme özelliğini sağlar. Rakibi sIFR’dan en önemli ve büyük farkı yazılarınızı fotoğraf formatında sunuyor olması. sIFR’da ise bu flash formatında olmakta, bu da browerımızı uzun yazılarda ve bol flashlı sayfalarda yormaktadır.
Gelelim Cufon’u kurmaya.
- http://sdrv.ms/11ar8L4 adresine girerek Cufon java script dosyamızı indiriyoruz.
- http://www.cufonfonts.com/tr adresine girerek beğendiğimiz font dosyasını cufon uyumlu olarak indiriyoruz.
- Her ikisini de wordpress kurulu dizine girerek /wp-content/themes/”tema_klasörünüz”/js/ içerisine upload edelim.
- Daha sonra aşağıdaki kodlarda uygun yerlerde değişikliği yaparak /wp-content/themes/”tema_klasörünüz”/header.php dosyasını herhangi bir düzenleyicide açarak yapıştıralım.
<script type=”text/javascript” src=”<?php bloginfo(‘template_url’); ?>/js/cufon-yui.js”></script>
<script type=”text/javascript” src=”<?php bloginfo(‘template_url’); ?>/js/fotunuzunismi.js”></script>
<script type=”text/javascript”>Cufon.replace(‘h2’, { textShadow: ‘#232323 0.4px 0.4px’});</script>
En alt satırdaki kodda ‘h2’ yazan yer bizim class ismimiz. Bunu sayfa içerisinde kullanılan herhangi bir class ismi ile değiştirebilirsiniz. Örnek verecek olursak;
<div>
<h2>Yazımız</h2>
</div>
Yukarıda gördüğümüz gibi “ornek_class” içerisinde tanımlanan <h2> içeriğimiz artık cufon text ile yazılmış olacaktır.
İlgili sorunlarınızı iletebilirsiniz.
Kolaylıklar dilerim…
Updated on Ağustos 5, 2015
Kendi Yazı Tipinizi Yaratın !
Evet. Bu yazımızda YourFont adlı siteyi inceleyeceğiz.
Öncelikle amacını söylemek gerekirse, başlıkta da yazdığı gibi kendi el yazınızı font yaparak grafik tasarımlarınız da, imzanız olarak veyahut herhangi dokümanınızda kullanabilirsiniz. Yapmanız gerekenler ise çok basit;
1- ilk olarak siteye girip yapın ve “Print template” bölümüne girerek seçtiğiniz bir şablonu yazıcıdan direk çıkartın veya herhangi bir kırtasiyeden çıkartın.
2- daha sonra “complete template” aşamasına geleceksiniz. bu kısmı es geçebilirsiniz. sadece size sürecin nasıl geçeceğini anlatmakta.
3- üçüncü aşamada “scan & save template” bölümüne geleceksiniz. bu kısımda yazdırdığınız ve boşlukları el yazınız ile doldurduğunuz kağıdınızı bilgisayar ortamına geçirmiş olmanız gerekmekte. bu işlemi scanner yani tarayıcı yardımıyla yaptıktan sonra bu bölümden upload ediyoruz.
4- şablonumuzun yüklendiğini onaylayarak devam ediyoruz.
5- font’unuzu ön izleme yaparak görüntülüyorsunuz.
6- ve font hazır. artık indirebilirsiniz.
7- bu kısımda ise font’unuzun nasıl kurulacağı hakkında bilgi verilmektedir. lafı fazla uzatmadan font dosyanızı sistemin kurulu olduğu dizine girip “windows/fonts/” klasörü içine yapıştırmanız yeterli olacaktır.
Güzel bir gün geçirmeniz dileğiyle.
Enjoy yourself
Korhan ÖZBEK
